8 Eylül 2013 Pazar

Bir dizi değerlendirmesi....Benim için üzülme

KARADENİZ den GÜNEYDOĞU ya UZANAN BİR AŞK;
BENİM İÇİN ÜZÜLME 

Türkiye'nin iki farklı rengi, birbirinin tam zıttı coğrafyalarda yaşayan Kürt ve Laz halklarının yaşamlarını,kültürlerini, bir aşk hikâyesiyle evlerimize taşıyan dizi, tam anlamıyla bir görsel şölen sunuyor.Yayınlanmaya başladığı ilk günden itibaren fenomen haline gelen bu projeye bizde yabancı kalamadık ve sayfalarımıza taşıdık.

Karadeniz'in yeşil ile mavinin kucaklaştığı o muhteşem doğasına,
Doğu'nun uçsuz bucaksız, sarının sıcaklığıyla süslü toprağı eşlik etti.

Tulumun sesi içimizi titretirken Anadolu'nun davuluyla coşkuyu hissettik.

Mahsun Kırmızıgül'ün televizyona veda edeceğini duyurduğu dizi için görüntü ve müzik anlamında sarf ettiği çabanın sonucu da mükemmel olmuş.

Dizi, alışagelmişin dışında öyle hızlı ilerledi ki bir an izleyici, sonraki bölümlere hikâye kalmadı diye düşünmeden edemiyor. Ülkemizdeki televizyon dizi standartlarında, iki aşığın "kız isteme" safhasına gelmesi için bir sezonun geçmesi gerekiyor.
Hikâye ve senaryo anlamında ise bazı eksiklikler olsa da, yürekleri sızlatan bir içeriğin oluşu ve Karadeniz ile Güneydoğunun yürekte birleşmesini konu alması eksikliklerin üzerini bir nebze de olsa örtüyor.

Karadenizliler için en büyük tehlike ise kullanılacak şive idi.
Bu güne kadar televizyonlarda Karadeniz bölge insanını rahatsız edici bir şive kullanımı dizi başlamadan bölge halkında endişelere neden olmuştu.
Karadeniz şivesi taklit edilmesi en zor şivelerden birisidir. Bu nedenle birçok yönetmen kaş yaparken göz çıkarmış, bölge insanın tepkisi ile karşılaşmıştır. Uyyy, daa gibi bölgede kullanılmayan kelimeler cümle başlarına ve sonlarına eklenerek, proje komik duruma düşmüş, bunun yanı sıra bölge halkının yanlış tanınmasına vesile olmuştur.

Benim için üzülme projesinde ise bir şive karmaşası mevcut. Rize- Trabzon şivesi ile Rize’nin doğusunda ve Hopa’da kullanılan şive iç içe girmiş durumda. Belki proje hayata geçirilmeden önce biraz daha hazırlık yapılması daha doğru olabilirdi. Lakin ilerleyen her bölümde şivenin doğru yolda olduğunu ve oyuncuların ağzına oturduğunu söyleyebiliriz.

Her bölümünün yeni bir sinema filmi tadında izleyici buluşan bu dizi, yıllardır farklı tanıtılan, hayatları komediden ibaret ve düz mantıkla hareket eden bir profil ile izleyicinin karşısına çıkarılan Karadeniz insanının hak ettiği tanıtılma başarısını yakalamış ve bölge insanının beğenisini kazanmıştır.

Dizideki oyuncu kadrosu ve seçilen karakterlerde gayet başarılı. Evin babaannesi karakteri tam bir Karadeniz ve Anadolu kadını.Söylediği her sözün ve sergilediği her tarzın üzerine saatlerce düşünebilir, çokça mesajlar alabiliriz…

Teknik olarak diziyi ele almak gerekirse;
Senaryosu, sıra dışı, sürükleyici, dram yüklü ve mesajlarla dolu….
Görüntüler, Karadeniz’in bütün güzellikleri ekrandan evimize akacak türden….
Kadrosu, izleyicilerin kendilerini oyuncuların yerine koyabileceği kadar samimi ve içten…
Müzikleri, dinlerken mest olunabilecek tınılar…
Ve
Vicdan ile yüreğin çekişmesi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder